Google'ın web sitelerini hızlandırma çalışmaları ne zaman başladı?
Site hızı opmtimizasyon tarihi
İlk olarak 2009’da site hızı arttırma ile ilgili olarak çalışmalara başlayan Google, web sitesi sahiplerini sitelerinin, daha hızlı yüklenmesini sağlamaya dair yönlendirmelerine start verdi. Google’ın web sitelerini hızlandırma çalışmaları ne zaman başladı? Sorusunun cevabı da böylelikle ortaya çıkmış oldu.
Web sitesi sahiplerinin Web Site Hızı Nasıl Arttırılır? Sorusunun cevabını aramayı gerçekten önemsemeye başlaması için 2010’da Google, site hızının masaüstü (mobil olmayan) arama motoru sıralama algoritmalarında bir faktör olacağını duyurarak bildirdi. Bu, hızlı yüklenen sitelerin diğer web sitelerine göre daha çok SEO avantajına sahip olacağı demek oluyordu.
Yaklaşık 6 yıllık bir aradan sonra, 2015 yılında Google, mobil cihazlarda yapılan arama sayısının masaüstü bilgisayarlarda yapılan arama sayısından fazla olduğunu duyurdu. Günümüzde ise bu oran giderek artmaya devam ediyor. En son yapılan araştırmalar, 2019 itibariyle Google’da yapılan aramaların %61’inin mobil cihazlardan yapıldığını bize gösteriyor.
Mobil’in bu önlenemez artışı, Google’ın “Hızlandırılmış Mobil Sayfalar” (AMP) projesini ortaya atmasına neden oldu. Bu girişim, web sitesi sahiplerini, duyarlı mobil temalarına ek olarak, çok radikal bir sıra geliştirme ve performans talimatlarına uyan başka bir mobil tema oluşturmaya zorunlu tutmayı amaçlıyordu.
Çok sayıda site sahibi ve SEO danışmanı, sayfa hızına ve AMP’ye, zaten yoğun bir çalışma temposu içerisinde olduklarından, bununla beraber diğer 200’den fazla sıralama faktörünün gereklerini yerine getirmeye çalıştıklarından şikayet etseler de, sayfa hızı gerçekten de site sahiplerinin odaklanması gereken değerli SEO stratejisidir. 2017’de Google’ın yaptığı araştırma sonucu web site hızı arttırmaya odaklanmalarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha herkese göstermiş oldu.
İşte bu araştırmanın sonu şöyleydi: “Sayfa yükleme süresi bir saniyeden 10 saniyeye çıktıkça, bir mobil site ziyaretçisinin hemen çıkma olasılığı %123 artar.”
Temmuz 2018’de sayfa hızı, mobil aramalar için bir sıralama faktörü haline geldi ve bugün Google, sıralama algoritmalarına hızla ilgili daha da fazla faktörü (Önemli Web Verileri olarak adlandırılır) dahil etmeye başladı. Google SEO çalışmalarının en güncel stratejileri ile ilgili daha fazla bilgiye ulaşmak için Google SEO Çalışma İpuçları 2022 başlıklı blog yazımı okumanızı tavsiye ederim.
Sayfa Yükleme Hızını Artırmanın 8 Hızlı Yolu
1. Performansı optimize edilmiş bir sunucu seçimi
Kullandığınız sunucu, web sitenizin yönetiminde ve performansında önemli bir rol oynar. Buna sayfa hızları da dahildir.
Yapabileceğiniz en kötü hatalardan biri, daha düşük bir aylık oran elde etmek için vasat bir barındırmaya razı olmaktır.
Ucuz sunucu genellikle düşük performans anlamına gelir. Bu, aşırı yüklenmiş bir sunucuda birden çok web sitesi arasında kaynakların paylaşılması anlamına gelebilir ve bu da sayfa yükleme sürelerinizi zorlayabilir.
2. Resimlerinizi sıkıştırın ve optimize edin.
Resimler, web sayfalarınızın görünümünü iyileştirmeye ve içeriğinizin kalitesini artırmaya yardımcı olur. Ancak, büyük resimler yükleme sürelerini de geciktirebilir.
Bu nedenle, sayfa yükleme hızlarını artırmanın en kolay yollarından biri resimlerinizi sıkıştırıp optimize etmektir. Bu, dosya biçimlerini değiştirmeyi, geç yüklemeyi etkinleştirmeyi ve görüntüleri kayıplı veya kayıpsız sıkıştırma yoluyla sıkıştırmayı içerebilir.
Resimlerinizin dosya boyutlarını küçülterek ‘ağırlıklarını’ azaltabilir ve sonuç olarak sayfalarınızın daha hızlı yüklenmesine yardımcı olabilirsiniz. Bu amaçla kullanabileceğiniz çeşitli görüntü optimizasyon eklentileri vardır, örneğin WP Smush .
Bu eklentiyi yükleyip etkinleştirdikten sonra, görüntülerinizi kalitelerini etkilemeden otomatik olarak yeniden boyutlandıracak ve sıkıştıracaktır. Kayıpsız sıkıştırma, yavaş yükleme ve hatta görüntüleri toplu olarak optimize etme özelliklerini içerir.
3. Yönlendirmelerinizi azaltın.
Web sitenizdeki çok fazla yönlendirme, yükleme sürelerine gerçekten zarar verebilir. Bir sayfa başka bir yere her yönlendirildiğinde , HTTP istek ve yanıt sürecini uzatacağını unutmamalı.
Elbette, yeni bir etki alanına geçerken olduğu gibi bazı durumlarda yönlendirmeler gerekli olabilir. Ancak, sitenizdeki gereksiz yönlendirmeleri ortadan kaldırmak, sayfa yükleme sürelerini önemli ölçüde azaltabilir.
WordPress’te yönlendirmeleri azaltmanın birkaç farklı yolu vardır . Birincisi, dahili bağlantılar ve menüler oluştururken gereksiz olanları oluşturmaktan kaçınmaktır. Bir diğeri, Üst Düzey Etki Alanınızın (TLD) maksimum bir yeniden yönlendirme ile çözüldüğünden emin olmaktır .
4. Web sayfalarınızı önbelleğe alın.
Önbelleğe alma, web sayfalarınızı hızlandırmanın en etkili yollarındandır. Web sayfalarını önbelleğe alma, sitenizin dosyalarının kopyalarını saklayarak, sunucunun bir web sayfası oluşturması ve bir ziyaretçinin tarayıcısına sunması için gereken işi en aza indirir.
Web sayfalarınızı önbelleğe almak , sunucunun bir sayfayı yüklemek için daha az kaynak kullanmasını gerektirerek, İlk Bayt Süresini (TTFB) düşürmeye yardımcı olabilir.
Web sayfalarınızı önbelleğe almanın çeşitli yolları vardır. Bunu sunucu seviyesinde yapabilirsiniz eğer sunucunuz bunu sizin için halleder.
5. Tarayıcı önbelleğini etkinleştirin.
Tarayıcı önbelleğe alma , sayfa yükleme hızlarını iyileştirmek için yararlanabileceğiniz başka bir önbellekleme biçimidir. Bu teknik, tarayıcının stil sayfaları, resimler ve JavaScript dosyaları dahil olmak üzere çeşitli bilgileri depolamasını sağlar, böylece bir kullanıcı her ziyaret ettiğinde tüm sayfayı yeniden yüklemesi gerekmez.
W3 Total Cache’e benzer şekilde, WP Rocket, WordPress sitenizde kullanabileceğiniz güçlü bir önbellek eklentisidir. Sayfalarınızın hızını optimize etmek ve yıldırım hızında yükleme süreleri oluşturmak için sayfa önbelleğe alma ve önbellek ön yükleme kullanır. WP Rocket, aralarından seçim yapabileceğiniz çeşitli fiyatlandırma planları olan birinci sınıf bir eklentidir .
6. CSS ve JavaScript dosyalarınız için yüklemeyi erteleyin.
Siteniz CSS ve JavaScript dosyalarından oluşmaktadır. Bu komut dosyaları, eşzamanlı veya eşzamansız olarak yüklenebilir.
Eşzamanlı olarak, dosyaların web sayfanızda göründükleri sırayla birer birer yüklenmesi anlamına gelir.
Bu yöntemle, tarayıcı bir komut dosyasıyla karşılaştığında, önce o dosya tamamen yüklenene kadar sayfadaki diğer öğeleri yüklemeyi durduracaktır.
Tersine, eşzamansız yükleme birden çok dosyanın aynı anda yüklenmesini sağlayarak sayfanın performansını hızlandırabilir. Bunun ayarlanması, işlemeyi engelleyen kaynakların ortadan kaldırılmasını içerir .
WordPress kullanıyorsanız, bu görevi kolayca halletmek için Autoptimize ve Async JavaScript eklentilerinin bir kombinasyonunu kullanabilirsiniz.
7. CDN Hizmetinden yararlanın.
“İçerik dağıtım ağı” olarak da adlandırılan İçerik Dağıtım Ağı (CDN), sayfa yükleme hızını artırmaya yardımcı olabilecek bir sunucu ağıdır . Bunu, sitenizin statik içeriğinin kopyalarını dünya genelinde bulunan sunuculardan barındırarak ve sunarak yapar.
Bir CDN, barındırıcınızın yerine değil onunla birlikte çalışır. Birincil web sitenizi barındıran sunucuya ek olarak, sitenizin dosyalarının kopyalarını stratejik olarak seçilmiş veri merkezleri arasında dağıtmak için bir CDN’den yararlanabilirsiniz.
Bu, veri isteklerinin tarayıcılar ve sunucunuzun sunucuları arasında seyahat etmesi gereken mesafeyi azaltarak performansı en üst düzeye çıkarabilir . Bir web sayfasının içeriğini her ziyaretçiye yakın bir sunucudan yükleyen bir CDN, ağ gecikmesini azaltmaya yardımcı olur.
8. Site hızı için Önemli Web Verilerini Optimize Edin
Gelelim son olarak Google bizlerden istediği en yeni web site hızını arttırma aynı zamanda SEO değerini yükseltme ve günümüzde en iyi SEO uzmanlarının çok değer verdiği uygulama olan önemli web verileri optimizasyonuna, yeni Core Web Vital metrikleri (En Büyük İçerikli Boyama, İlk Giriş Gecikmesi ve Kümülatif Düzen Kaydırma) için optimizasyon.
Bunlar oldukça teknik kavramlardır, ancak ne anlama geldiklerini anlamanız için kısa açıklama ekliyorum:
- En Büyük İçerikli Boyama (LCP), sayfadaki en büyük öğenin resmini ifade eder. Google’ın PageSpeed Insights aracı ile, hangi öğenin bir sayfanın LCP yani en büyük içeriğe sahip öğesi olduğunu size verir. Çoğu zaman bu bir resmi veya geniş bir arka plan görselidir, ancak bu durum tabii ki sayfadan sayfaya değişir, bu nedenle sayfanızdaki LCP’yi belirlemek için aracı çalıştırın ve ardından o belirli öğenin daha hızlı yüklenmesini sağlamak için neler yapabileceğinizi planlayın.
- İlk Giriş Gecikmesi (FID), kullanıcının sitenizle ilk etkileşime geçmesi ile tarayıcının buna yanıt verme süresi arasındaki gecikmedir. Bir FID sorununa örnek olarak, bir kullanıcı tarafından tıklanabilir hale gelmeden önce görünen bir düğme verilebilir. Bu süre kaybı, tıklama işlevinin özellikle düğmenin kendisinden daha sonra yüklenmesinden kaynaklanabilir.
- Kümülatif Düzen Kayması (CLS), Telefonunuza bir web sayfası yüklerken ve bir şeye tıklamaya veya bir şey okumaya gittiğinizde, ancak üstüne veya altına başka bir şey yüklendiği için işlevsel bir bozukluk ya da görünümde bir kayma yaşanması sonucu ortaya çıkan olumsuz durumu ifade etmektedir.
Sonuç olarak, site hızına gerekli önemi verin.
Site hızı optimizasyonu kesinlikle karmaşık ve kafa karıştırıcı gelebilir, ancak daha iyi sıralamalar elde etmek için önemli bir metriktir. Bir web sitesi sahibi olarak, isteseniz de istemeseniz de sayfa hızına önem vermeniz gerekmektedir.